Erzurum Tarihi

Erzurum‘un görünüşü ve pazar-F.R Chesney- 1836
Doğal koşullarının ve coğrafî konumunun elverişliliği yanında, önemli uygarlık merkezlerine yakınlığı, Erzurum’un Anadolu’daki en eski yerleşim merkezlerinden biri olmasını sağladı. Bulunan bazı taş araçlar yöredeki yerleşimin geçmişini Yontma Taş Çağı’na kadar g.türmektedir. Anadolu’nun en eski devlet-lerinden biri olan Hititler’in sınırında yer alan bölge, pek çok savaşa ve istilaya sahne oldu. MÖ 3000’den sonra sırasıyla Hurriler, Hayaşalar, Urartular, Asurlar, Kimmerler, İskitler, Medler ve Persler’in egemen olduğu bölgeyi MÖ 4. yüzyılda Makedonya Kralı İskender ele geçirdi. İskender’in ölümü ile Selökidler ve sonra da Roma İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü bölgede, Romalılar’la Partlar arasında kanlı savaşlar meydana geldi. Roma’nın bölünmesiyle 395 yılında Bizans İmparatorluğu’nun payına düşen Erzurum, Bizanslılar ile Sasaniler arasında birkaç kez el değiştirdi. Karadeniz’in kuzeyinde kurulan Hun Devleti de bu bölgeyi 295-398 yılları arasında istila ederek Anadolu’ya ilk Türk girişini gerçekleştirdi.
Bu dönemlerde Erzurum’un yerinde Karin adında bir şehir, Erzurum Ovası’nın batı bölümünde de Erzen adıyla başka bir şehir bulunurdu. Erzurum bölgesini Hunlar’dan geri alan Bizans İmparatoru II. Theodosius’in (408-450) doğudaki generali Anatolius, İran’dan gelecek saldırılara karşı 412 ve 415 yılları arasında Karin’in bulunduğu bölgenin en stratejik yerine kale inşa ettirdi ve şehrin adını “Theodosiopolis” olarak değiştirdi.
Hz. Ömer zamanında 638’de İyas oğlu Ganem komutasındaki İslam ordusu Erzurum’u fethetti. Ancak Arapların şehre tam olarak yerleşmesi mümkün olmadı. Erzurum 949 yılına kadar Bizans İmparatorluğu ile Emevi ve Abbasiler’den oluşan Müslüman Araplar arasında pek çok kez el değiştirdi. Müslüman Araplar 949 yılında Bizans İmparatorluğu ile yaptıkları savaşı kaybedince bölgedeki hâkimiyetlerini de tamamen yitirdiler. Müslümanlar Theodosiopolis’e “Halı Şehri” anlamına gelen “Kalikala” ismini verdiler. 7. yüzyılda nüfusu 200 bine yükselen Erzurum, o dönemde dünyanın en büyükşehirlerinden biri konumundaydı.
1048’de Doğu Anadolu bölgesini fethetmek üzere Bizans topraklarına giren Selçuklu Türkleri, Erzurum Ovası’nın batısındaki Erzen’i ele geçirdiler. Saldırılar sonucu harap olmuş Erzen’den kaçan halk Kalikala’ya sığınarak buranın adını Erzen olarak değiştirdi. Saldırılar sonucunda harap olmuş asıl Erzen’e Türkler, Kara Erzen ve zamanla Karaz adını verdiler. Yeni Erzen ise daha sonra Erzen-i Rum ve Erzurum ismine d.nüştü. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Selçuklu Sultanı Alparslan’ın komutanlarından Ebul Kasım’ın, Bizanslılar’ı yenerek Erzurum’u fethetmesiyle şehir tekrar müslümanların hâkimiyetine geçti. Erzurum ve civarında kurulan Saltuklular Anadolu’da kurulan ilk Türk beyliği özelliğini taşır.
1202 yılına kadar Saltuklular’ın başkenti olan Erzurum, bu tarihten itibaren Anadolu Selçukluları’na bağlandı. 1242’de Moğollar’ın eline geçen bölge, 1335 yılına kadar İlhanlı egemenliği altında kaldı. İlhanlılar dağılınca Erzurum ve çevresi Eretna Türk beyliğine geçti. 14. yüzyıl sonlarında Karakoyunlular ve sonra Timur, Erzurum’u ele geçirdi. 15. yüzyıl ortalarında Akkoyunlular, 1502’de Safevi Hanedanlığı’nın kurucusu Şah İsmail tarafından ele geçirilen şehir bu dönemde oldukça geriledi. 1514’te Yavuz Sultan Selim, Erzurum’u fethetti. Ancak Safeviler Erzurum’u geri alınca, Kanuni Sultan Süleyman Erzurum’u kesin olarak Osmanlı topraklarına kattı.
Erzurum, bu fetihten sonra Türk yurdu olarak günümüze geldi. Trabzon – Tebriz ticaret yolunun üzerinde bulunan Erzurum, serhat şehri ve İran’a yapılan seferlerin askeri üssü olarak Osmanlı Devleti’nde eyalet konumuna yükseldi. Kültür, sanat, sanayi ve askeri bir merkez haline gelen Erzurum Eyaleti’nin sınırları içinde, Erzincan, Gümüşhane illeri ile Malazgirt ve Kığı ilçeleri de yer almaktaydı.
Yüzyıllarca Türklerin yurdu olan Erzurum, 1829, 1878 ve son olarak I. Dünya Savaşı’nda (1916) Rus ordularının hedefi oldu. Osmanlı Devleti’nin Sarıkamış yenilgisinden sonra Ruslar, Erzurum’a girdiler (16 Şubat 1916). Ancak Türk ordusu, Brest-Litovsk Antlaşması ile birlikte çekilmek zorunda kalan Ruslar’ın silahlandırdığı Ermenilerle savaşarak kenti tekrar geri almayı başardı (12 Mart 1918).
Erzurum, I. Dünya Savaşı’nda işgal edilen Anadolu’nun kurtuluşu için başlatılan mücadelede de kritik rol oynadı. 3 Temmuz 1919’da Erzurum’a gelen Mustafa Kemal Atatürk, 23 Temmuz 1919’da Anadolu’nun değişik illerinden gelen 56 delege ile birlikte Erzurum Kongresi’ni düzenlemesi ile Milli Mücadele’nin en ciddi adımı atıldı. Türkiye Cumhuriyeti, Milli Mücadele’nin sonunda, 29 Ekim 1923 tarihinde kurulurken, Erzurum da bu genç cumhuriyetin en önemli şehirlerinden biri olarak yerini aldı.
This is really interesting, You’re a very skilled blogger. I have joined your feed and look forward to seeking more of your magnificent post. Also, I have shared your web site in my social networks! ekcckdgeefgk
I like what you guys are up too. This kind of clever work and exposure! bebeddgdceaa
Link exchange is nothing else but it is just placing the other persons weblog link on your page at proper place and other person will also do similar in support of you. efeafkcdggfdbkda